17 Aralık 2016 Cumartesi

Kafasına Ne Eserse

  Kafasına ne eserse onu yapan insanlara her zaman imrenmişimdir. Bu insanlar o an neyi yapma isteğini hissederse onu yapanlar, genellikle plansız bir şekilde yaşayanlar oluyor. Çünkü bir insanın nasıl bir davranışını planlamadan veya bir güne başlamadan önce o gün neler yapacağını kararlaştırmadan o güne başlamasını benim aklım almıyor. Bazı şeyleri planladığınız ve planlayarak gerçekleştirdiğiniz noktada ise yaşamdan aldığınız zevk, kafasına ne eserse onu yapan insanlara göre daha az kalabiliyor. 


  Olmak istediğiniz gibi biri olma düşüncesi, gelecek kaygısı, kendini iyi bir şekilde yetiştirmek gibi faktörler günleri planlı yaşamaya iter. Bunların sayısız faydası olmasının yanında yarattığı olumsuzluklar ise açıktır. Belirttiğim faktörler doğrultusunda planlanmış bir gün içerisinde belli bir saat kafasına eseni yapmaya ayrılsa dahi kaliteli bir ruh doyumuna ulaşılamaz. Bunun yanı sıra somut kazanımlar olarak birtakım birikimlere gayet tabi ulaşılır.


 Bu noktada iki kazanımı kıyaslayacak olursak, gün içerisinde kafasına ne eserse o yapılarak ardından ulaşılan bir takım manevi doyumlar mı tercih edilesidir yoksa planlanmış bir gün çerçevesinde elde edilen birikimler mi şeklinde bir soruya odaklanmak gerekir. Şüphesiz kafaya esilen yapılarak sadece bireysel manada birtakım eğlenceler elde edilir. Şu şekilde açıklanabilir: Sabah kaçta kalkacağı belli olmayan birisi, kalktıktan sonra ne yapacağı, neyle ilgileneceği belli olmayan birisi ekseriyetle kendisini düşünmektedir. Bunun bir sonucu olarak da mutludur ve hayatın zevklerini tatmaktadır. Öte yandan sabah erken kalkarak, belirlenmiş görevlerle veya araştırmalarla ilgilenen birisi bireysel gelişim ve bu gelişimle birlikte toplumsal açıdan da birtakım gelişimler hedeflemektedir. Bu amaç çerçevesinde bir şeyler değiştiremese bile en azından çalışmış, denemiş olacaktır. Bununla beraber kendi üzerine yapması gereken bazı eğilimleri de ihmal edeceğinden hayatı anlamlaştırabilmesi daha zor olacaktır.

  Bazı bireysel manevi doyumlar, cazibesiyle üstün olsa da planlanmış günlerin amaçları bireysel doyumlardan daha büyük emellere hizmet etmektedir. Şahsen bir gün sonunda kafamı yastığa koyduğum an, gün içerisinde yaptıklarımı mukayese ettiğimde kendime kattığım somut olgular bulamazsam o günü boşuna yaşamışım gibi hissederim. Her konuda olduğu gibi bu konuda da farklı yaklaşımlar mevcut. Bazen ben de keşke kafasına eseni yapanlar gibi olsam, bir defa geldiğimiz hayattan keyif alsam desem de beceremiyorum. Belki de bu dünyada keyif alınacak bir taraf yoktur.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kusura Bakmayın Beyler, Bizim Sevdiğimiz Game of Thrones Bu Değildi

UYARI: Bu yazı dizinin 7.sezon 6.bölüme kadar olan kısımlarıyla ilgili ciddi spoiler içermektedir. Biz Game of Thrones'in ger...