3 Aralık 2016 Cumartesi

Hedefler İnsanı Köreltir

  Hedef kelimesi Türk Dil Kurumu sözlüğünde ''yapılması tasarlanan iş, amaç'' veya ''varılacak yer, ulaşılacak son nokta'' olarak tanımlanmaktadır.


 

  Halk arasında hedef, bir idealin insan üzerindeki yansımasıdır. Hedefi olan insana hayat penceresi açık, ileriyi düşünen biriymiş gözüyle bakılır. Hedefi olmayan insana ise, tam tersine, son derece acımasız bir gözle yaklaşılır, tabiri caizse adam yerine konmaz.

  İnsanoğlu varoluşundan beri sayısız keşiflere, icatlara imza atmıştır. Hiç şüphe yok ki insanlık varolduğu sürece bu durum aynen devam edecektir. Bunun bir sonucu olarak insan, düşünen, çalışan ve hayalperest bir varlıktır. İnsanları diğer canlılardan ayıran yegane temel budur. 
  
  Peki düşünen, çalışan ve hayalperest bir varlık olan insanın hedefi nedir, ne olmalıdır veya bir hedefi olmalı mıdır? Öncelikle, insanın davranışlarında, başarılarında ve başarısızlıklarında psikoloji çok önemli bir yer tutar. Durmadan bir insanla alay edip, başarısız olacağını ona telkin ederseniz, istemeden bile olsa o insanın başarılı olma ihtimalini azaltırsınız. Bu durumun daha da kötüsü insanın kendi kendisine bu şekilde telkinlerde bulunmasıdır. Unutmayınız ki inanmak başarmanın yarısıdır sözü palavradır, inanmak başarmanın yarısından daha fazlasıdır.

  İnsanlar belli bir zaman zarfındaki süreçle beraber, önlerine koydukları hedefe ulaşmak isterler. Bu süreçte  önlerinde daha bu sürece girişmeden belirledikleri bir hedef olduğu için, insan otomatik olarak kendini bu hedefe ulaşmaya odaklar. Bunun neresi kötü diyebilirsiniz fakat önünüze koyduğunuz hedeflerin her zaman bir üstü vardır. Örneğin ilerde kendime son model bir araba alacağım dediniz fakat bu arabanın her zaman daha iyi modeli vardır veya olmasa bile siz çalışıp araba aldığınız süre içinde hem araba hem ev alabilirsiniz. Hem araba hem ev almak da hedeflerin son noktası değildir. Hem çalışıp bir ev ve bir araba alıp hem de tarihsel bir konuda kendinizi geliştirebilirsiniz. Dolayısıyla önünüze hedef koymanın herhangi bir sınırı yoktur. Koyacağınız hedefler sadece sizi kısıtlayacak, o hedeften başka bir şey düşünmemenize neden olacak ve belki de daha iyi bir hedefe ulaşabilecekken daha az iyi bir hedefe ulaşmış olacaksınız.

  Bu bağlamda hedefi doğru seçmek de üzerinde durulması gereken bir konuymuş gibi gözükse de, ben hiç hedef seçilmemesinden yani, bir bakıma, hedefin elinden gelenin en iyisi olmasından yanayım. Elden gelen imkanlar dahilinde en iyisini yapmışsanız  önünüze koyabileceğiniz her türlü hedefe ulaşmışsınız demektir. Oysa önünüze koyabileceğiniz bir hedefle kendinizi sınırlandırırsanız sadece bu hedefe odaklı yaşamış, dolayısıyla da önünüze koyduğunuz hedefin kendinizi köreltmesine farkında olmadan izin vermiş olursunuz. 

  Sizce de dünyanın gelmiş geçmiş en önemli bilim adamlarından olan Thomas Edison'un hedefi ses veren ses kayıt cihazı icat etmek olsaydı, akabinde ampulu icat edebilir miydi? 

 

  
  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kusura Bakmayın Beyler, Bizim Sevdiğimiz Game of Thrones Bu Değildi

UYARI: Bu yazı dizinin 7.sezon 6.bölüme kadar olan kısımlarıyla ilgili ciddi spoiler içermektedir. Biz Game of Thrones'in ger...